Obezite Cerrahisi

Nedir? Tanım ve Hizmet Kapsamı (Obezite Cerrahisi – Bariatrik Cerrahi)

Obezite Cerrahisi (Obesity Surgery) Bariatrik Cerrahi, aşırı kilolu bireylerde kilo vermeye yardımcı olmak amacıyla uygulanan cerrahi prosedürler bütünüdür. Bu tür cerrahi müdahaleler, bireylerin mide küçültme ameliyatı, bariatrik cerrahi veya gastrik bypass gibi yöntemlerle kilo vermelerini sağlar. Obezite cerrahisi, bireylerin kalıcı kilo vermesini sağlamak, obezite komplikasyonlarını azaltmak ve genel sağlık durumlarını iyileştirmek için tercih edilir.

Obezite, dünya genelinde artış gösteren ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir durumdur. Vücut Kitle İndeksi’nin (VKİ) 30’un üzerinde olması obezite olarak tanımlanır. Obezite cerrahisi, genellikle diğer tedavi yöntemleri (diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi) ile başarılı olamayan bireyler için bir seçenek haline gelir.

Bu cerrahi müdahaleler, bireyin hem fizyolojik hem de psikolojik sağlığını olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda obezitenin yol açtığı tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi komplikasyonların tedavisinde de etkili bir yöntemdir.

Hizmet Verilen Durumlar

Obezite cerrahisi, genellikle aşağıdaki durumlarda uygulanmaktadır:

  1. Morbid obezite: Vücut kitle indeksinin 40’ın üzerinde olduğu durumlarda, cerrahi tedavi gerekli hale gelebilir.
  2. Obezite ve Komorbiditeler: Vücut kitle indeksinin 35’in üzerinde olup, tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi ek sağlık sorunlarının bulunması.
  3. Diyet ve Egzersize Dirençli Kilo: Geleneksel kilo verme yöntemlerinin yetersiz kaldığı ve uzun vadeli kilo kaybının sağlanamadığı durumlar.
  4. Yaşam Kalitesinin Düşmesi: Obezite, bireylerin günlük aktivitelerini kısıtlayarak, yaşam kalitesinde belirgin bir düşüşe neden olabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahale uygun görülebilir.

Bu tür tedaviler sadece kilo vermeye odaklanmaz; aynı zamanda obezite kaynaklı sağlık sorunlarının çözümüne de katkıda bulunur. Cerrahi müdahale sonrasında bireylerin yaşam tarzında kalıcı değişiklikler yapmaları gerektiği unutulmamalıdır.

Tedavi Teknolojileri

Obezite cerrahisinde kullanılan teknoloji ve cerrahi yöntemler sürekli gelişmektedir. Günümüzde en yaygın kullanılan teknolojiler ve cerrahi yöntemler şunlardır:

Laparoskopik Cerrahi (Kapalı Ameliyat)

Laparoskopik cerrahi, obezite cerrahisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemde, küçük kesiler açılarak cerrahi müdahale yapılır. Laparoskopik cerrahi, hastanın daha hızlı iyileşmesini sağlar ve ameliyat sonrası komplikasyon riskini düşürür. Özellikle mide küçültme ameliyatı (sleeve gastrektomi) ve gastrik bypass operasyonlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Gastrik Bypass Ameliyatı

Gastrik bypass ameliyatı, mideyi küçülterek ve bağırsakları yeniden yönlendirerek uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemle hem midenin gıda alımı azaltılır, hem de bağırsakların bir kısmının bypass edilmesiyle besinlerin emilimi sınırlanır. Gastrik bypass ameliyatı, ciddi obezite vakalarında ve ek sağlık sorunları olan bireylerde sık tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)

Tüp mide ameliyatı, obezite cerrahisinde sık kullanılan bir başka etkili yöntemdir. Bu ameliyatta, midenin büyük bir kısmı çıkarılır ve geriye sadece ince bir tüp şeklinde mide bırakılır. Böylece, kişinin gıda alımı ciddi şekilde azalır ve hızlı bir şekilde kilo vermesi sağlanır. Tüp mide ameliyatı, genellikle morbid obezite tedavisinde tercih edilir.

Mide Balonu Tedavisi

Mide balonu tedavisi, cerrahi olmayan bir kilo verme yöntemidir. Bu yöntemde mideye yerleştirilen bir balon, mide kapasitesini küçültür ve kişinin daha az gıda tüketmesini sağlar. Genellikle obezite cerrahisi için uygun aday olmayan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir.

Obezite Cerrahisi (Bariatrik Cerrahi) Ameliyatı

Uzmanların Görevleri

Obezite cerrahisi, multidisipliner bir yaklaşımla uygulanması gereken karmaşık bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle, çeşitli uzmanların birlikte çalışması büyük önem taşır. Cerrahi sürecin her aşamasında farklı uzmanlık alanları devreye girer:

Bariatrik Cerrahlar

Obezite cerrahisinde en önemli rolü oynayan uzmanlar bariatrik cerrahlardır. Bu cerrahlar, obeziteye yönelik cerrahi müdahaleleri gerçekleştiren ve bu süreçte hastaları takip eden hekimlerdir. Özellikle laparoskopik cerrahi ve gastrik bypass ameliyatlarında uzmanlaşmışlardır.

Endokrinologlar

Endokrinologlar, obezite ile ilişkili hormonal sorunları teşhis eden ve tedavi eden doktorlardır. Cerrahi müdahale öncesi ve sonrası hastaların hormonal denge durumunu izleyerek tedavi sürecini desteklerler.

Diyetisyenler

Obezite cerrahisi sonrası beslenme, cerrahi başarının uzun vadeli devamı açısından kritik öneme sahiptir. Diyetisyenler, hastaların cerrahi sonrasında uygun beslenme alışkanlıklarını kazanmalarına yardımcı olur.

Psikologlar

Obezite cerrahisi, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da bireyi etkileyen bir süreçtir. Cerrahi öncesi ve sonrası dönemde, psikologlar bireylerin bu sürece adapte olmalarını ve yaşam tarzı değişikliklerini kabul etmelerini destekler.

Anestezi Uzmanları

Anestezi uzmanları, cerrahi müdahale sırasında anestezi uygulayan ve hastanın ameliyat boyunca güvenli bir şekilde uyutulmasını sağlayan hekimlerdir. Obezite cerrahisinde kullanılan anestezi yöntemleri, hastanın kilosuna ve genel sağlık durumuna bağlı olarak dikkatle planlanır.

Tedavi Öncesi Hazırlık

Obezite cerrahisi, ciddi bir tıbbi müdahale olduğundan, cerrahi işlem öncesi hazırlık süreci büyük önem taşır. Bu aşama, hastaların ameliyata fiziksel ve psikolojik olarak hazırlanmasını içerir. Ayrıca, cerrahi sonuçların uzun vadeli başarısı için uygun bir temel oluşturur. Aşağıda, obezite cerrahisi öncesi hazırlık aşamasında dikkate alınması gereken ana adımlar açıklanmıştır.

Tıbbi Değerlendirme

Cerrahi öncesi hazırlığın ilk adımı, kapsamlı bir tıbbi değerlendirmedir. Hastaların genel sağlık durumu, obezite derecesi ve mevcut obezite komplikasyonları dikkate alınarak bir cerrahi plan oluşturulur. Bu aşamada, aşağıdaki değerlendirmeler yapılır:

  • Vücut Kitle İndeksi (VKİ): Obezite cerrahisi genellikle VKİ’si 35 ve üzeri olan hastalar için önerilir. VKİ, kişinin kilo ve boy oranına bağlı olarak hesaplanan bir ölçüttür.
  • Kan Testleri: Kan şekeri, kolesterol seviyeleri ve karaciğer fonksiyonları gibi çeşitli testler yapılır.
  • Kalp ve Akciğer Değerlendirmesi: Obezite, kalp ve akciğer sağlığını etkileyebileceğinden, cerrahi öncesi bu organların durumu incelenir.
  • Psikolojik Değerlendirme: Obezite cerrahisi, psikolojik açıdan da zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, hastaların ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine adapte olabilmeleri için psikolojik durumları değerlendirilir.

Beslenme ve Diyet Hazırlığı

Obezite cerrahisi öncesinde, hastaların beslenme alışkanlıklarını değiştirmeye başlamaları gereklidir. Bu süreçte, cerrahi sonrası başarılı kilo kaybının sağlanması amacıyla hastalara diyetisyen rehberliğinde düşük kalorili diyet programları uygulanır. Ayrıca, cerrahi öncesi bazı hastalıklara yönelik vitamin ve mineral takviyeleri önerilebilir.

  • Ameliyat Öncesi Diyet: Cerrahi müdahaleden yaklaşık 2 hafta önce hastalara genellikle düşük kalorili, yüksek proteinli bir diyet verilir. Bu diyet, karaciğerin küçülmesine yardımcı olur ve ameliyat sırasında cerrahın çalışma alanını genişletir.
  • Sıvı Tüketimi: Ameliyat öncesinde sıvı tüketimi büyük önem taşır. Hastaların su tüketimi arttırılır ve karbonatlı içecekler, kafein gibi ürünler sınırlanır.

Fiziksel Hazırlık

Cerrahi müdahale öncesinde hastaların fiziksel durumlarının iyileştirilmesi de önemlidir. Düzenli egzersiz programları, ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırabilir. Özellikle hareket kapasitesini artırıcı egzersizler önerilir.

Cerrahi Öncesi Eğitim

Obezite cerrahisi öncesinde hastalar ve aileleri, cerrahinin getireceği değişiklikler hakkında bilgilendirilmelidir. Bu süreç, hastaların operasyon sonrası döneme daha hazırlıklı olmalarını sağlar. Cerrahlar ve diğer sağlık profesyonelleri, ameliyat öncesi ve sonrası dönemde nasıl bir süreç izleneceğini ayrıntılı olarak açıklar.

Tedavi Sırasında ve Sonrası Takip

Obezite cerrahisinin başarıya ulaşması sadece cerrahi müdahalenin kendisine bağlı değildir. Cerrahi sonrası takip, uzun vadeli başarı ve komplikasyonların önlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Aşağıda, cerrahi sonrası dönemin önemli adımları açıklanmıştır.

Cerrahi Sırasında Uygulanan Prosedürler

Obezite cerrahisi, laparoskopik cerrahi yöntemleri ile gerçekleştirilir. Bu yöntemde cerrah, birkaç küçük kesi açarak ameliyatı tamamlar. Hastanın durumuna ve seçilen cerrahi yönteme bağlı olarak işlem 1-3 saat sürebilir. En yaygın kullanılan cerrahi yöntemler arasında tüp mide ameliyatı, gastrik bypass ve mide balonu yer alır.

Cerrahi sırasında genel anestezi uygulanır ve hastanın güvenliği anestezi uzmanları tarafından yakından izlenir. Ayrıca, cerrahi müdahale sırasında kanama ve enfeksiyon gibi komplikasyonları önlemek için çeşitli önlemler alınır.

Cerrahi Sonrası İyileşme Süreci

Obezite cerrahisi sonrasında hastaların iyileşme süreci kişiden kişiye değişir. Genellikle hastalar, ameliyattan sonraki ilk 24 saat içinde hareket etmeye teşvik edilir. Bu, kan dolaşımını artırarak komplikasyon risklerini azaltmaya yardımcı olur. İyileşme süreci genellikle aşağıdaki aşamaları içerir:

  1. İlk Hafta: Ameliyattan sonra hastalar genellikle 1-2 gün hastanede kalır. İlk hafta boyunca sıvı diyetine başlanır. Bu süreçte hastaların düzenli olarak sıvı alımı sağlaması önemlidir.
  2. İlk Ay: Sıvı diyetinden sonra hastalar yavaş yavaş püre diyetine geçer. Yeme alışkanlıkları yeniden yapılandırılır ve küçük porsiyonlarla beslenmeleri sağlanır.
  3. İlk 6 Ay: Ameliyattan sonraki ilk 6 ay içinde hastalar genellikle en fazla kilo kaybını yaşar. Bu dönemde düzenli egzersizler ve diyetisyen rehberliğinde beslenme programları sürdürülür.
  4. Uzun Dönem Takip: Ameliyattan sonra hastalar, cerrahları ve diğer sağlık profesyonelleri tarafından düzenli olarak izlenir. Kan tahlilleri ve genel sağlık değerlendirmeleri yapılır. Bu süreçte kilo kaybının sürekliliği ve cerrahi sonrası oluşabilecek komplikasyonlar kontrol edilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Obezite cerrahisi sonrası hastaların kalıcı kilo kaybını sağlamak için yaşam tarzı değişikliklerine gitmeleri gereklidir. Bu değişiklikler şunları içerir:

  • Beslenme: Küçük porsiyonlarla sık öğünler yapılmalıdır. Bariatrik cerrahi sonrası vitamin ve mineral takviyeleri de önerilebilir.
  • Egzersiz: Cerrahi sonrası düzenli egzersiz, hem kilo kaybını hızlandırır hem de genel sağlığı iyileştirir.
  • Psikolojik Destek: Hastaların ameliyat sonrası dönemde psikolojik olarak desteklenmesi, yeni yaşam tarzlarına uyum sağlamalarını kolaylaştırır.

Kanıta Dayalı Tedavi Yöntemleri

Obezite cerrahisi, son yıllarda yapılan birçok araştırma ve klinik çalışma ile desteklenmektedir. Kanıta dayalı tıp prensipleri doğrultusunda, obezite cerrahisinin etkinliği ve güvenilirliği bilimsel verilerle doğrulanmıştır. Cerrahi müdahalelerin uzun vadeli sonuçları incelendiğinde, bu tür tedavilerin morbid obezite tedavisinde başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür.

  • Etkinlik: Yapılan çalışmalara göre, obezite cerrahisi geçiren hastaların büyük bir çoğunluğu ameliyat sonrası ilk yıl içinde başlangıç kilolarının %50’sini kaybetmektedir.
  • Tip 2 Diyabet Tedavisi: Gastrik bypass ameliyatı, tip 2 diyabeti olan hastalarda kan şekeri seviyelerini kontrol altına almakta oldukça etkilidir.
  • Uzun Vadeli Sağlık İyileştirmeleri: Obezite cerrahisi geçiren bireylerde, hipertansiyon, uyku apnesi ve diğer sağlık sorunlarında belirgin bir iyileşme görülmektedir.

Bölüm İşleyişi

Bir obezite cerrahisi merkezi, multidisipliner bir yapıya sahiptir ve cerrahi işlem öncesi ve sonrası birçok farklı uzman tarafından yönetilir. Ameliyat sonrası takip sürecinin uzun vadeli başarısı için, hasta takibi son derece önemlidir. Cerrahlar, diyetisyenler, psikologlar ve hemşireler gibi çeşitli sağlık profesyonelleri, hastaların sağlık durumlarını yakından izleyerek süreç boyunca destek verir.

Multidisipliner Yaklaşım

  • Cerrahi Müdahale: Obezite cerrahisi merkezi, uzman bariatrik cerrahlar tarafından yönetilen birimlerde gerçekleştirilir.
  • Beslenme ve Diyet Desteği: Diyetisyenler, hastaların beslenme alışkanlıklarını düzenlemek için birebir çalışır.
  • Psikolojik Destek: Cerrahi sonrası dönemde psikologlar, hastaların yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamalarına yardımcı olur.
  • Fiziksel Rehabilitasyon: Fiziksel egzersiz programları, hastaların ameliyat sonrası sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine destek olur.

Güncel Araştırmalar

Obezite cerrahisi alanında yapılan güncel araştırmalar, bu cerrahi yöntemlerin etkinliğini ve güvenliğini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, tedavi sürecindeki yeni gelişmeler ve inovasyonlar, cerrahların hastalarına daha etkili çözümler sunmalarını sağlar. Aşağıda, obezite cerrahisi ile ilgili en son bilimsel araştırmaların bazı bulguları ve yeni yaklaşımlar yer almaktadır.

Metabolik Cerrahinin Tip 2 Diyabet Üzerine Etkileri

Obezite cerrahisinin sadece kilo kaybına değil, aynı zamanda tip 2 diyabet üzerindeki etkilerine odaklanan çok sayıda araştırma yapılmıştır. Özellikle gastrik bypass ameliyatı sonrası, diyabet hastalarında kan şekeri seviyelerinin kontrol altına alındığı ve bazı hastaların diyabet ilaçlarını tamamen bırakabildiği gösterilmiştir. 2020 yılında yapılan bir çalışmada, bariatrik cerrahi uygulanan hastaların %78’inde diyabetin tamamen düzeldiği veya ilaç kullanımının minimuma indiği rapor edilmiştir.

Uzun Dönem Kilo Koruma

Obezite cerrahisinin uzun vadede başarılı olabilmesi için hastaların sadece ameliyat sonrası kısa dönemde değil, yıllar boyunca kilo kaybını sürdürebilmesi gerekmektedir. 2021 yılında yapılan bir meta-analiz çalışması, obezite cerrahisi geçiren hastaların ortalama 5 yıl içinde başlangıç kilolarının %50-60’ını koruduklarını göstermiştir. Bu, obezite cerrahisinin diğer tedavi yöntemlerine kıyasla daha etkili bir uzun dönem kilo koruma sağladığını ortaya koymaktadır.

Laparoskopik Cerrahinin Güvenliği

Laparoskopik cerrahi, obezite cerrahisinde kullanılan en yaygın yöntemlerden biridir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu yöntemin hastalar için daha az komplikasyon riski taşıdığını ve iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu doğrulamaktadır. 2019 yılında yapılan bir çalışmada, laparoskopik cerrahi ile açık cerrahi karşılaştırılmış ve laparoskopik yöntemin daha az yara izi, daha düşük enfeksiyon riski ve hastanede kalış süresinin kısaldığı belirlenmiştir.

Obezite Cerrahisi Sonrası Psikolojik Etkiler

Cerrahi müdahale sonrasında kilo kaybının yanı sıra psikolojik iyileşmelerin de önemli olduğu tespit edilmiştir. 2020 yılında yapılan bir araştırma, obezite cerrahisi geçiren hastaların çoğunda yaşam kalitesinde artış, özgüvende iyileşme ve depresyon belirtilerinde azalma görüldüğünü göstermiştir. Ancak bazı hastalarda vücut algısı değişikliklerinin psikolojik zorluklar yaratabileceği de belirtilmektedir, bu nedenle cerrahi sonrası psikolojik destek önem kazanmaktadır.

Bu Bölüme Hangi Doktor Bakar?

Obezite cerrahisi, birçok farklı tıp uzmanının iş birliği ile yönetilen multidisipliner bir süreçtir. Aşağıda, obezite cerrahisi sürecinde görev alan temel doktor gruplarını bulabilirsiniz.

Bariatrik Cerrahlar

Bariatrik cerrahlar, obezite tedavisinde cerrahi müdahaleleri gerçekleştiren uzmanlardır. Bu cerrahlar, mide küçültme ve gastrik bypass gibi cerrahi prosedürlerde uzmanlaşmışlardır. Ameliyatı planlar, gerçekleştirir ve hastaların ameliyat sonrası sürecini yakından takip ederler.

Endokrinologlar

Endokrinologlar, obezite ve hormonal bozukluklar arasındaki ilişkiyi değerlendiren doktorlardır. Obezitenin endokrin sistem üzerindeki etkilerini inceleyerek hastaların cerrahi öncesi ve sonrası hormonal denge durumlarını kontrol ederler. Özellikle tip 2 diyabet gibi obeziteyle ilişkili sağlık sorunları olan hastalarda kritik rol oynarlar.

Psikologlar ve Psikiyatristler

Obezite cerrahisi öncesinde ve sonrasında hastaların psikolojik sağlığı büyük önem taşır. Psikologlar ve psikiyatristler, hastaların cerrahi sürecine uyum sağlamalarını ve yeni yaşam tarzlarını kabullenmelerine yardımcı olur. Ayrıca, cerrahi sonrası depresyon, anksiyete gibi durumlarla başa çıkmalarını desteklerler.

Diyetisyenler

Obezite cerrahisi sürecinde diyetisyenler kilit rol oynar. Diyetisyenler, ameliyat öncesi ve sonrası dönemde hastaların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarını sağlar. Diyetisyen desteği, hastaların başarılı kilo kaybı elde etmeleri ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeleri için hayati öneme sahiptir.

Anestezi Uzmanları

Anestezi uzmanları, obezite cerrahisi sırasında genel anestezi uygulayan ve ameliyat sırasında hastaların güvenliğini sağlayan doktorlardır. Obezite cerrahisi genellikle uzun süreli ve karmaşık bir müdahale olduğundan, anestezi uzmanları cerrahi ekibin ayrılmaz bir parçasıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Obezite cerrahisi hangi hastalar için uygundur?

Obezite cerrahisi, genellikle morbid obezite tanısı konmuş ve geleneksel kilo verme yöntemleri ile başarılı olamayan hastalar için uygundur. VKİ’si 35’in üzerinde olan ve obezite ile ilişkili sağlık sorunları yaşayan hastalar bu cerrahi yöntemden fayda görebilir.

2. Tüp mide ameliyatı ile kaç kilo verilebilir?

Tüp mide ameliyatı sonrasında hastalar, genellikle ilk yıl içinde fazla kilolarının %50-60’ını kaybederler. Bu kilo kaybı, hastanın ameliyat sonrası diyet ve egzersiz düzenine ne kadar uyum sağladığına bağlıdır.

3. Gastrik bypass ameliyatı nedir ve nasıl çalışır?

Gastrik bypass ameliyatı, mideyi küçülterek ve bağırsakları yeniden yönlendirerek yapılan bir obezite cerrahisi yöntemidir. Bu ameliyat, hem midenin aldığı gıda miktarını azaltır hem de bağırsakların emilim kapasitesini düşürür. Böylece, hastalar daha az yiyecek tüketir ve alınan kaloriler daha az emilir.

4. Obezite cerrahisi sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Obezite cerrahisi sonrası iyileşme süreci, cerrahi yönteme bağlı olarak değişiklik gösterir. Genellikle hastalar, ameliyattan sonraki ilk birkaç gün hastanede kalır. İlk 6 hafta içinde püre diyetine başlanır ve hastalar yavaş yavaş katı gıdalara geçer. Tam iyileşme ve normal hayata dönüş genellikle birkaç ay sürer.

5. Obezite cerrahisi güvenli midir?

Obezite cerrahisi, deneyimli cerrahlar tarafından gerçekleştirildiğinde güvenli bir yöntemdir. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi, riskler mevcuttur. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama ve mide bağırsak sorunları yer alır. Bu tür komplikasyonların riski düşük olsa da, hastaların cerrahi sonrası takipleri büyük önem taşır.

6. Bariatrik cerrahi sonrası vitamin desteği gerekir mi?

Evet, obezite cerrahisi sonrasında hastaların vitamin ve mineral eksikliklerini önlemek için düzenli olarak takviye almaları gerekebilir. Özellikle gastrik bypass ameliyatı sonrası, vücudun emilim kapasitesi azaldığından vitamin desteği şarttır.

7. Ameliyatsız kilo verme yöntemleri obezite cerrahisi kadar etkili midir?

Ameliyatsız yöntemler (diyet, egzersiz, ilaç tedavisi) birçok hastada kısa vadede etkili olabilir, ancak uzun vadede morbid obezite tedavisinde cerrahi yöntemler daha kalıcı kilo kaybı sağlar. Cerrahi dışı yöntemler, özellikle mide balonu gibi minimal invaziv prosedürlerle desteklendiğinde etkili olabilir, ancak cerrahi müdahaleler genellikle daha başarılı sonuçlar verir.

Bağlantılar:

Obezite Cerrahisi Derneği

Amerikan Bariatrik Cerrahi Derneği

Quiz: Bilgini Test et.

1. Obezite cerrahisi hangi durumda uygulanır? a) VKİ 25’in üzerinde olanlarda
b) Diyet ve egzersizle başarılı olan hastalarda
c) VKİ 35’in üzerinde olup ek sağlık sorunları olanlarda
d) Yalnızca çocuklarda

2. Gastrik bypass ameliyatının temel amacı nedir? a) Mideyi tamamen çıkarmak
b) Mideyi küçültüp bağırsakları yeniden yönlendirmek
c) Sadece bağırsakları yönlendirmek
d) Mideye balon yerleştirmek

3. Laparoskopik cerrahinin avantajı nedir? a) Daha büyük kesiler yapılması
b) Daha hızlı kilo kaybı sağlaması
c) Daha az yara izi bırakması
d) Kalıcı kilo kaybı sağlamaması

4. Tüp mide ameliyatı sonrasında ne kadar kilo kaybı beklenir? a) İlk yıl %30
b) İlk yıl %40
c) İlk yıl %50-60
d) İlk yıl %10-20

5. Obezite cerrahisi sonrası hangi uzman diyet planlaması yapar? a) Endokrinolog
b) Bariatrik cerrah
c) Diyetisyen
d) Psikolog

6. Mide balonu hangi durumda tercih edilir? a) Tüp mide ameliyatı başarısız olduğunda
b) Cerrahi müdahale istemeyenlerde
c) VKİ 40’ın altında olanlarda
d) Kalp rahatsızlığı olanlarda

7. Obezite cerrahisinde kullanılan en yaygın yöntem nedir? a) Açık ameliyat
b) Mide balonu
c) Laparoskopik cerrahi
d) Endoskopik cerrahi

Doğru cevaplar: (1: c, 2: b, 3: c, 4: c, 5: c, 6: b, 7: c)

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir