Tıbbi Deontoloji

Tıbbi Deontoloji: Sağlık Sektöründe Etik ve Mesleki Sorumluluklar

Tıbbi Deontoloji Nedir?

Tıbbi Deontoloji, tıbbın etik kurallarını ve sağlık profesyonellerinin mesleki sorumluluklarını düzenleyen temel ilkeleri kapsar. Tıbbın doğası gereği, hekimler, hem hasta hem de toplum karşısında belirli etik yükümlülüklere sahiptir. Bu yükümlülükler, tedavi süreçlerinde alınan kararların her zaman hastanın iyiliği doğrultusunda olmasını gerektirir. Sağlık profesyonelleri, hasta haklarına saygı gösterirken aynı zamanda meslektaşlarına ve topluma karşı da sorumludur.

Tıbbi etik, sağlık çalışanlarının doğru ve adil kararlar almasını sağlarken, Tıbbi sorumluluk hastaların tedavi süreçlerinin etik ilkeler doğrultusunda gerçekleşmesini güvence altına alır. Bu kuralların temel amacı, hekimler arasında güven ve iş birliğini teşvik etmek, hasta-hasta yakını ilişkilerini düzenlemek ve sağlık sektöründe topluma güvence sağlamaktır.

Tıbbi deontoloji, sadece doktorlar için değil, tüm sağlık profesyonelleri için geçerli olan evrensel etik kurallar sunar. Bu kurallar, sağlık çalışanlarının etik dışı davranışlarını önlemek, hasta haklarını korumak ve meslek ahlakını sürdürmek amacıyla oluşturulmuştur. Sağlık hizmetlerinde yaşanabilecek tıbbi hata durumlarında etik ve hukuki değerlendirmeler bu ilkeler üzerinden yapılır.

Tanım ve Hizmet Kapsamı (Tıbbi Deontoloji / Medical Deontology)

Tıbbi deontoloji, tıp biliminde etik sorumlulukların nasıl düzenlenmesi gerektiğini belirleyen bir bilim dalıdır. İngilizce’de Medical Deontology olarak bilinen bu alan, hekimlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin hem birbirleriyle hem de hastalarla olan ilişkilerinde etik davranışlar sergilemesini sağlar. Aynı zamanda, tıbbi deontoloji, hasta hakları, hasta mahremiyeti, tıbbi karar süreçlerinde şeffaflık ve sorumluluk gibi temel etik kuralları içerir.

Hizmet kapsamı, sağlık hizmetlerinin tüm aşamalarını kapsayarak, sağlık çalışanlarının etik ilkeler çerçevesinde mesleki sorumluluklarını yerine getirmesini sağlar. Tıbbi etik kuralları, Hipokrat yemini gibi geleneksel tıbbi yeminlerin yanı sıra modern tıp uygulamalarıyla da güncellenmiştir.

Tıbbi Deontoloji Neye Bakar?

Tıbbi deontoloji, sağlık profesyonellerinin hem meslektaşlarıyla hem de hastalarıyla olan ilişkilerini düzenler. Hasta hakları, hekim-hasta ilişkisi, meslek etiği, hata ve sorumluluk gibi konular deontolojinin ana başlıklarını oluşturur. Deontoloji ayrıca, tıp fakültelerinde verilen eğitimlerde öğrencilere etik kuralların aktarılması ve bu kuralların sağlık hizmetlerinde nasıl uygulanacağına dair rehberlik eder.

Bu alanda, tıbbi hata ve etik ihlallerinin nasıl değerlendirileceği önemli bir yer tutar. Hekimlerin mesleki sorumluluklarını yerine getirirken karşılaşabilecekleri etik ikilemlerde doğru karar verebilmeleri için deontolojik ilkeler kılavuzluk eder. Hasta mahremiyeti ve gizlilik ilkesi, özellikle hasta bilgilerinin korunması açısından önemlidir ve bu durumlar tıbbi deontolojinin merkezi noktalarından biridir.

Hizmet Verilen Durumlar

Tıbbi Deontoloji, sağlık sektörünün hemen her alanında uygulanır. Sağlık profesyonelleri, hastalara doğru, adil ve etik sağlık hizmetleri sunarken, bu hizmetlerin sorunsuz ve güvenilir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Özellikle hastaneler, tıp fakülteleri ve tıbbi merkezlerde çalışan profesyoneller, bu kuralları günlük pratiklerine entegre etmek zorundadır.

Örneğin, tıbbi hata durumlarında hastanın durumu etik çerçevede ele alınmalı ve hasta hakları göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, hasta ile doktor arasındaki iletişimde şeffaflık sağlanmalı ve doğru bilgilendirme yapılmalıdır. Meslektaş dayanışması, hastaların en iyi şekilde tedavi görmelerini sağlamak amacıyla ortak çalışma ve sorumluluk paylaşımını içerir.

Tedavi Teknolojileri

Modern tıp uygulamalarıyla birlikte tıbbi deontoloji alanı da gelişmiştir. Yeni tedavi teknolojileri, sağlık profesyonellerinin hasta sağlığını iyileştirmesine yardımcı olurken, bu teknolojilerin kullanımı da etik ilkelere uygun şekilde düzenlenmelidir. Robotik cerrahi, telemedisin, yapay zeka destekli teşhis sistemleri gibi teknolojilerin kullanımı, hastalara yönelik etik sorumlulukların ve hasta mahremiyetinin korunmasını gerektirir.

Bu teknolojilerin kullanımı sırasında, hastaların onamı alınmalı ve süreç boyunca etik kurallara uygun hareket edilmelidir. Özellikle hasta bilgilerinin dijital platformlarda korunması ve gizlilik ilkesinin sürdürülmesi önemlidir. Ayrıca, tedavi süreçlerinde kullanılan teknolojilerin, kanıta dayalı tıp prensiplerine uygun olması ve hasta sağlığını riske atmadan uygulanması gerekir.

Uzmanların Görevleri

Hekimlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin görevleri, yalnızca hastalara tıbbi hizmet sunmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda etik ilkeler doğrultusunda mesleki sorumluluklarını yerine getirmek, hasta haklarına saygı göstermek ve meslektaşlarıyla uyum içinde çalışmak da bu görevlerin bir parçasıdır. Hipokrat yemini, bu mesleki sorumlulukların temelini oluştururken, sağlık profesyonelleri de bu yemine uygun hareket etmekle yükümlüdür.

Ayrıca, hekimler, hastalara doğru teşhis koyma, uygun tedavi yöntemlerini belirleme ve tedavi sürecini yönetme sorumluluğuna sahiptir. Hastaların tedaviye katılımı sağlanmalı, hastaların onamı alınmalı ve tedavi süreci boyunca hasta mahremiyeti korunmalıdır. Uzmanların bu görevleri, sağlık hizmetlerinin etik ve profesyonel bir şekilde yürütülmesine olanak tanır.

Tedavi Öncesi Hazırlık

Tedavi öncesi süreç, hastaların doğru şekilde bilgilendirilmesi ve etik kurallar çerçevesinde onam alınmasıyla başlar. Hasta onamı sürecinde, hastaya tüm tedavi seçenekleri, riskler ve sonuçlar şeffaf bir şekilde anlatılmalıdır. Bu bilgilendirme süreci, hasta mahremiyetine ve etik ilkelere uygun olmalıdır. Ayrıca, hastaların tedaviye hazırlanması sırasında, hastanın rızası ve kararları dikkate alınmalı, hastaya zarar vermemek temel ilke olarak kabul edilmelidir.

Tedavi öncesi hazırlık, aynı zamanda sağlık profesyonellerinin hastaya karşı olan sorumluluklarını da içerir. Hekimlerin tedavi sürecinde etik kurallara uyması, hasta güvenliğinin ve tedavi kalitesinin artırılmasına katkı sağlar.

Tedavi Sırasında ve Sonrasında Takip

Tedavi sırasında, hekimlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin en önemli sorumluluklarından biri, hastaların güvenliğini ve sağlığını korumaktır. Tedavi süreci, etik kurallar çerçevesinde yönetilmeli ve hasta ile doktor arasındaki güven ilişkisi korunmalıdır. Hastalara karşı şeffaflık sağlanarak, tedavi aşamaları hakkında sürekli bilgilendirme yapılmalıdır. Tedavi sırasında yapılabilecek bir tıbbi hata, hastaların sağlığını tehlikeye atabilir ve bu durumda etik sorumluluklar daha da önem kazanır.

Tedavi sonrasında ise hastaların takip edilmesi büyük önem taşır. Hekim-hasta ilişkisi, tedavi sonrasında da devam etmeli ve hasta sağlığı yakından izlenmelidir. Takip süreci, hastaların iyileşme sürecinde karşılaşabileceği sorunları erken tespit etmeyi ve müdahale etmeyi sağlar. Ayrıca, kanıta dayalı tedavi yöntemlerinin doğruluğunu test etmek için hasta sonuçlarının analiz edilmesi gerekmektedir. Takip süreci, yalnızca hastanın fiziksel sağlığı için değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal iyilik hali için de gereklidir.

Bu aşamada sağlık profesyonelleri, hasta mahremiyeti ve gizliliği ilkesine de sıkı sıkıya bağlı kalmalıdır. Tedavi süreci boyunca elde edilen hasta bilgileri korunmalı ve üçüncü şahıslarla paylaşılmamalıdır. Bu, etik kuralların temelini oluşturur ve tıbbi deontoloji ilkeleri çerçevesinde yapılması zorunludur.

Kanıta Dayalı Tedavi Yöntemleri

Tıbbi Deontoloji çerçevesinde, tedavi süreçlerinin kanıta dayalı olması büyük önem taşır. Kanıta dayalı tıp, hastaların tedavisinde en güncel ve etkili yöntemlerin kullanıldığı bir yaklaşımdır. Bu yöntem, klinik deneyler, bilimsel araştırmalar ve hastalardan elde edilen verilerle desteklenir. Hekimler, hastalarına en uygun tedavi yöntemini belirlerken, bu bilimsel kanıtlara dayanarak karar verirler.

Tedavi sürecinde uygulanan robotik cerrahi, biyoteknolojik ilaçlar ve genetik tedaviler gibi ileri teknolojiler de kanıta dayalı tıbbın bir parçasıdır. Tıbbi etik ilkeleri gereği, bu yöntemlerin hastalar üzerinde güvenilirliği test edilmeli ve her tedavi adımı bilimsel verilerle desteklenmelidir. Hastalara uygulanan tedavilerin etkinliği sürekli olarak izlenmeli ve tedavi sonuçları değerlendirilmelidir. Bu, hasta sağlığını iyileştirme amacına yönelik sürekli bir süreçtir.

Bölüm İşleyişi

Tıbbi deontoloji ilkelerine dayalı olarak hizmet veren sağlık kuruluşları, hasta odaklı ve etik ilkeler doğrultusunda çalışır. Genel hastaneler, tıp fakülteleri ve tıbbi merkezler bu süreçlerin merkezindedir. Her sağlık birimi, kendi içinde belirli etik kurallara uygun olarak çalışır. Bu kurallar, sağlık çalışanlarının hasta haklarına ve hasta mahremiyetine saygı göstermesini, mesleki sorumluluklarını yerine getirmesini sağlar.

Bir hastane ya da tıbbi merkezdeki işleyişte, her bölüm kendi uzmanlık alanına göre farklı tedavi süreçlerini yönetir. Örneğin, cerrahi bölümü hasta güvenliğini en üst seviyede tutarken, radyoloji ya da genetik tanı merkezi gibi bölümler hastaların tanı süreçlerini etik kurallar çerçevesinde gerçekleştirir. Her bölüm, hastaların sağlığı ve iyiliği için etik sorumluluklarını yerine getirmelidir.

Ayrıca, bu bölümlerde çalışan sağlık profesyonelleri, meslektaşları ile uyumlu bir şekilde çalışarak hasta tedavilerinin en iyi şekilde sonuçlanmasını sağlar. Tıbbi deontolojinin en önemli ilkelerinden biri olan meslektaş dayanışması, hastaların en iyi sağlık hizmetini almasını mümkün kılar.

Güncel Araştırmalar

Tıbbi deontoloji alanında yapılan güncel araştırmalar, sağlık hizmetlerinde etik kuralların nasıl geliştirilebileceğine dair önemli veriler sunmaktadır. Özellikle modern tıp teknolojilerinin etik boyutları, bilimsel çalışmalarla desteklenmekte ve hastaların bu teknolojilerden en iyi şekilde faydalanmasını sağlamak amacıyla yeni kurallar geliştirilmektedir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, yapay zeka ve genetik mühendisliği gibi alanlarda kullanılan teknolojilerin etik sınırlarını tartışmaktadır. Bu araştırmalar, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi sırasında hasta haklarının korunması, hasta güvenliğinin sağlanması ve etik kuralların ihlal edilmemesi gibi konuları kapsamaktadır.

Ayrıca, telemedisin gibi uzaktan sağlık hizmetlerinin kullanımında da etik sorunlar ve hasta güvenliği konuları gündeme gelmektedir. Bu teknolojilerin kullanımı sırasında hasta bilgilerinin korunması ve mahremiyetin ihlal edilmemesi, tıbbi deontoloji açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konular üzerine yapılan araştırmalar, sağlık hizmetlerinde güvenliği artırmak ve etik ihlalleri önlemek amacıyla rehberlik eder.

Bu Bölüme Hangi Doktor Bakar?

Tıbbi deontoloji, doğrudan bir tıbbi branş olmamakla birlikte, sağlık sektöründeki tüm profesyoneller için geçerli olan evrensel etik kurallar sunar. Bu kuralların uygulanması, özellikle hastane yönetimleri, tıp fakülteleri, klinikler ve sağlık merkezleri tarafından sağlanır. Ancak, tıbbi deontoloji konusunda uzmanlaşmış doktorlar ya da etik kurullar, sağlık hizmetlerinde karşılaşılan etik sorunları çözmek ve sağlık çalışanlarının mesleki sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olmak amacıyla çalışır.

Bu tür etik kurullar genellikle birden fazla uzmanın yer aldığı disiplinler arası ekiplerden oluşur. Tıp etiği alanında uzmanlaşmış doktorlar, sağlık profesyonelleri için rehberlik sağlarken, aynı zamanda etik ihlallerin değerlendirilmesinde önemli rol oynar. Sağlık kuruluşları, etik kuralların ihlali durumunda bu kurullara başvurur ve hastaların haklarının korunmasını sağlar.

Tıbbi Deontolojinin Sağlık Hizmetlerine Etkisi

Tıbbi deontoloji, yalnızca etik kuralların uygulanmasını değil, aynı zamanda bu kuralların sağlık hizmetleri üzerinde yarattığı etkiyi de inceler. Sağlık profesyonellerinin mesleki etik kurallara bağlı kalmaları, sağlık hizmetlerinin kalitesini doğrudan etkiler. Bu ilkeler, hasta güvenliğinin sağlanmasında, hatalı uygulamaların önlenmesinde ve hastaların tedavi süreçlerine etkin bir şekilde katılmasında kritik bir rol oynar.

Sağlık hizmetlerinde etik ilkelere uygun hareket edilmesi, hem hasta hem de sağlık profesyonelleri için önemli avantajlar sağlar. Hasta hakları korunurken, sağlık profesyonellerinin de mesleklerini icra ederken güvenli bir çalışma ortamına sahip olmaları sağlanır. Örneğin, bir hastanenin tüm çalışanlarının tıbbi deontoloji ilkelerine bağlı kalması, hastane yönetimi açısından da büyük bir avantaj sunar. Etik kurallara bağlılık, hem hasta memnuniyetini artırır hem de olası tıbbi ve hukuki sorunların önüne geçer.

Ayrıca, bu etik kurallar, tıp fakülteleri ve diğer sağlık eğitim kurumlarında geleceğin sağlık profesyonellerine öğretilir. Bu sayede yeni nesil doktorlar, mesleklerini icra ederken etik kurallara uymaları gerektiğini bilerek yetişirler. Eğitimde verilen bu bilinç, uzun vadede daha güvenilir ve kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulmasına yardımcı olur.

Tıbbi Deontoloji ve Sağlık Hukuku İlişkisi

Tıbbi deontoloji ile sağlık hukuku arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Sağlık hukuku, sağlık hizmetlerinin etik kurallar doğrultusunda yürütülmesini güvence altına alan bir hukuk dalıdır. Tıbbi deontoloji ise bu süreçte, sağlık çalışanlarının davranışlarına rehberlik eder. Tıbbi hata veya etik ihlal durumlarında, sağlık hukuku devreye girer ve hastaların haklarını koruma altına alır.

Sağlık hizmetleri sunulurken karşılaşılan hukuki sorunlar genellikle tıbbi deontoloji ilkeleri üzerinden değerlendirilir. Örneğin, bir hasta, sağlık profesyoneli tarafından etik dışı bir muameleye maruz kaldığında, bu durum hem tıbbi deontoloji açısından hem de sağlık hukuku açısından ihlal anlamına gelir. Bu tür durumlarda, hastalar haklarını arayabilmek için sağlık hukuku araçlarına başvurabilirler.

Aynı zamanda, hasta hakları, sağlık hizmetlerinde etik ve hukuki boyutuyla büyük bir öneme sahiptir. Hasta haklarının ihlal edilmesi durumunda, sağlık profesyonelleri hem etik hem de hukuki sorumluluk taşıyabilir. Bu nedenle, tüm sağlık çalışanları, hasta haklarına saygı göstermek ve hukuki yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.

Tıbbi Deontolojinin Geleceği

Sağlık teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte, tıbbi deontolojinin kapsamı da genişlemektedir. Özellikle yapay zeka, robotik cerrahi ve genetik mühendislik gibi alanlarda karşılaşılan etik sorular, tıbbi deontolojinin gelecekte nasıl şekilleneceğini belirleyen unsurlar arasında yer alır. Bu yeni teknolojilerin sağlık hizmetlerinde kullanılması, hastalar için büyük avantajlar sağlasa da, aynı zamanda ciddi etik sorunları da beraberinde getirebilir.

Gelecekte, tıbbi deontoloji alanında yapılacak araştırmalar ve düzenlemeler, bu sorunlara çözüm bulmayı amaçlayacaktır. Örneğin, yapay zeka destekli tanı ve tedavi yöntemlerinin kullanımı sırasında, hasta bilgilerinin gizliliği ve etik kurallara uygunluğu büyük bir önem taşıyacaktır. Ayrıca, genetik müdahalelerin etik boyutları, hem bilim dünyasında hem de toplumda tartışılan konular arasındadır.

Sonuç olarak, tıbbi deontolojinin geleceği, teknolojiyle entegre bir sağlık sistemi içinde şekillenecektir. Ancak bu süreçte, sağlık profesyonellerinin etik sorumluluklarını korumaları ve hasta haklarına saygı göstermeleri büyük önem taşır.

Sonuç

Tıbbi deontoloji, sağlık hizmetlerinde etik kuralların uygulanmasını sağlayan, hastaların haklarını koruyan ve sağlık profesyonellerinin mesleki sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olan önemli bir alandır. Bu etik ilkeler, hem sağlık profesyonelleri hem de hastalar için güvenli ve adil bir sağlık hizmeti sunulmasını sağlar. Ayrıca, modern tıp teknolojileriyle birlikte tıbbi deontolojinin önemi daha da artmaktadır.

Tıbbi deontoloji, tüm sağlık profesyonelleri tarafından bilinmesi ve uygulanması gereken temel ilkelerden oluşur. Bu ilkeler, sağlık hizmetlerinde hasta güvenliğini sağlamanın yanı sıra, sağlık çalışanlarının mesleklerini icra ederken karşılaşabilecekleri etik sorunlara çözüm sunar. Tıbbi deontolojinin amacı, sağlık hizmetlerinin en yüksek kalitede sunulmasını ve toplumda sağlık güvenliğinin sağlanmasını mümkün kılmaktır.

Sonuç olarak, Tıbbi etik ve tıbbi sorumluluk, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve hastaların güvenliğini sağlamak için vazgeçilmezdir. Sağlık profesyonelleri, bu kurallara bağlı kalarak mesleklerini icra etmeli ve hastalarına en iyi sağlık hizmetini sunmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Tıbbi Deontoloji nedir ve neden önemlidir?

Tıbbi deontoloji, sağlık çalışanlarının mesleki sorumluluklarını düzenleyen etik kurallar bütünüdür. Bu kurallar, hasta haklarını korumak, hasta ile doktor arasındaki güveni sağlamak ve sağlık hizmetlerinde adil uygulamalar sunmak amacıyla geliştirilmiştir.

Hekim-hasta ilişkisi nasıl düzenlenir?

Hekim-hasta ilişkisi, güven, şeffaflık ve etik ilkeler üzerine kuruludur. Hekim, hastanın mahremiyetine saygı duymalı, doğru bilgilendirme yapmalı ve tedavi sürecinde etik kurallara uygun davranmalıdır.

Tıbbi hatalar nasıl değerlendirilir?

Tıbbi hatalar, tıbbi deontoloji ilkelerine göre değerlendirilir. Hataların etik ve hukuki boyutları göz önünde bulundurularak, sorumluların mesleki sorumlulukları araştırılır.

Hasta mahremiyeti nasıl korunur?

Hasta mahremiyeti, tüm tedavi süreçlerinde sağlık profesyonelleri tarafından korunmalıdır. Hasta bilgileri gizli tutulmalı ve yalnızca gerekli durumlarda yetkili kişilerle paylaşılmalıdır.

Tedavi sırasında etik kurallar nelerdir?

Tedavi sırasında, hasta haklarına saygı gösterilmeli, onam alınmalı ve tedavi süreçleri şeffaf bir şekilde hastaya aktarılmalıdır. Ayrıca, kullanılan tedavi yöntemlerinin kanıta dayalı olması gereklidir.

Etik kurullara nasıl başvurulur?

Etik kurullara, sağlık hizmetlerinde karşılaşılan etik sorunlar veya ihlaller durumunda başvurulur. Kurullar, hastane bünyesinde yer alır ve sağlık çalışanlarının mesleki sorumluluklarını denetler.

Tıbbi deontoloji hangi alanlarda geçerlidir?

Tıbbi deontoloji, tüm sağlık profesyonelleri için geçerli olup, hastaneler, tıp fakülteleri ve klinikler gibi sağlık hizmeti sunulan her alanda uygulanır.

Bağlantılar

Tıp Etiği Derneği (Kar amacı gütmeyen kuruluş)
Hasta Hakları Derneği (Kar amacı gütmeyen kuruluş)

Sınav: Bilgilerini Test Et.

1. Tıbbi Deontoloji nedir?
a) Sağlık çalışanlarının eğitim süreci
b) Sağlık çalışanlarının mesleki etik kuralları
c) Hastaların tedavi süreci
d) Hastalıkların tanı ve tedavisi

2. Hekim-hasta ilişkisi ne üzerine kuruludur?
a) Kısa süreli tedavi
b) Güven ve şeffaflık
c) Yalnızca klinik uygulamalar
d) Hasta memnuniyeti

3. Kanıta dayalı tıp nedir?
a) Geleneksel tedavi yöntemlerinin kullanılması
b) Sağlık hizmetlerinde alternatif tedaviler
c) Bilimsel verilerle desteklenen tedavi süreçleri
d) Tıbbi cihazların kullanımı

4. Hasta mahremiyeti nasıl korunmalıdır?
a) Hasta bilgilerini kamuya açık tutarak
b) Hasta bilgilerinin gizli tutulması
c) Sadece doktorun bilgileri saklaması
d) Hasta bilgilerinin dijital platformlarda paylaşılması

5. Tıbbi deontoloji, hangi alanlarda geçerlidir?
a) Yalnızca hastanelerde
b) Sadece tıp fakültelerinde
c) Sağlık sektörünün her alanında
d) Klinik dışı araştırmalarda

6. Etik kurullara başvuru neden yapılır?
a) Hastalığın tanısını öğrenmek için
b) Tıbbi etik ihlalleri değerlendirmek için
c) Hekimlerin tavsiyesi üzerine
d) Tedavi sürecini öğrenmek için

7. Tıbbi sorumluluk nedir?
a) Hastalara doğru teşhis koymak
b) Tıbbi etik kurallarına uygun davranmak
c) Meslektaşlarla bilgi paylaşmak
d) Sadece acil durumlarda sorumluluk almak

Doğru cevaplar: (1: b, 2: b, 3: c, 4: b, 5: c, 6: b, 7: b)

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir