Göz Kuruluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Risk Faktörleri

Göz Kuruluğu Nedir?

Göz kuruluğu, tıbbi literatürde “Kseroftalmi” (Dry Eye Syndrome) veya İngilizce olarak “Dry Eye Disease (DED)” şeklinde adlandırılan, göz yüzeyinin yeterince nemli kalmaması durumudur. Gözyaşı tabakasının kalitesinde veya miktarında bozulma meydana geldiğinde ortaya çıkar. Bu durum, göz yüzeyinde rahatsızlık, yanma, batma hissi, yabancı cisim varlığı algısı gibi şikayetlere neden olur. Göz kuruluğu, toplumda yaygın olarak görülen kronik bir oftalmolojik problemdir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyebilir.

Normalde gözyaşı filmi, göz yüzeyini korur, besler ve enfeksiyonlara karşı bariyer oluşturur. Gözyaşı üç tabakadan oluşur: yağ (lipid), su (aköz) ve mukus tabakası. Bu tabakalardan herhangi birinde üretim azalması veya kompozisyon bozukluğu göz kuruluğuna yol açar. Göz kuruluğu, tek başına bir hastalık olabileceği gibi, başka sistemik hastalıkların veya çevresel faktörlerin tetiklediği bir belirti de olabilir. Göz kuruluğu, özellikle ileri yaş, hormonal değişiklikler ve uzun süreli ekran kullanımı ile sıklaşır. Günümüzde göz kuruluğu tedavisi ve yönetimi multidisipliner yaklaşımlar ile ele alınmaktadır.

Göz Kuruluğu Tanım ve Hizmet Kapsamı

Göz kuruluğu (Kseroftalmi, Dry Eye Syndrome), gözyaşı filminde meydana gelen yetersizlikler sonucu göz yüzeyinin nemsiz kalması durumudur. Oftalmoloji kliniklerinde, göz kuruluğu hem tanı hem de tedavi açısından kapsamlı bir değerlendirme gerektirir. Tanı yöntemleri; gözyaşı üretim testleri, göz yüzeyi boyamaları, meibografi gibi ileri tekniklerdir. Tedavi, medikal tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerekirse cerrahi müdahaleleri içerebilir.

Göz Kuruluğu Belirti ve Semptomları

Göz kuruluğu belirtileri, genellikle hafiften şiddetliye doğru değişir ve günlük yaşamı olumsuz etkiler. En sık rastlanan şikayetler şunlardır:

  • Gözde yanma, batma veya kaşıntı hissi
  • Gözlerde kızarıklık ve hassasiyet
  • Gözlerde yorgunluk ve ağrı
  • Yabancı cisim hissi (göz içinde toz veya kum varmış gibi)
  • Gözlerde sulanma (refleks olarak)
  • Görmede bulanıklık ve ışığa karşı hassasiyet
  • Özellikle uzun süre bilgisayar veya telefon ekranına bakarken şikayetlerin artması
  • Sabahları göz kapaklarının yapışması veya kirpiklerde kabuklanma

Bu belirtiler, hastalığın şiddetine göre değişkenlik gösterebilir. Şikayetler genellikle gün ilerledikçe artar. Şikayetlerin yaşam kalitesi üzerindeki etkisi önemlidir; çünkü göz kuruluğu, konsantrasyonu düşürür, iş ve sosyal yaşamı olumsuz etkiler.

Ne Zaman Doktora Görünmeli?

Göz kuruluğu şikayetleri hafif veya aralıklı ise evde nemlendirici damlalarla yönetilebilir. Ancak aşağıdaki durumlarda derhal oftalmoloji uzmanına başvurulmalıdır:

  • Gözlerde şiddetli ağrı veya görme kaybı varsa
  • Belirtiler uzun süre geçmiyor veya artıyorsa
  • Gözde sürekli kızarıklık ve aşırı sulanma varsa
  • Göz kapaklarında şişlik, iltihap belirtileri oluşmuşsa
  • Kontakt lens kullanımında rahatsızlık ve görme bozukluğu gelişmişse
  • Sistemik bir hastalık (örneğin romatizmal hastalıklar) mevcutsa ve gözde kuruluk şikayetleri başladıysa

Erken tanı ve tedavi, komplikasyon riskini azaltır ve yaşam kalitesini yükseltir.

Göz Kuruluğu Nedenleri

Göz kuruluğunun nedenleri, çok çeşitli olup genellikle gözyaşı üretimindeki azalma veya gözyaşı kalitesindeki bozukluklardan kaynaklanır. Başlıca nedenler:

  • Meibomian bez disfonksiyonu: Gözyaşı yağ tabakasını üreten bu bezlerin tıkanması veya işlev bozukluğu yağ tabakasının azalmasına neden olur.
  • Yaşlanma: Yaşla birlikte gözyaşı üretimi azalır, özellikle 50 yaş üstü bireylerde sık görülür.
  • Hormonal değişiklikler: Özellikle menopoz sonrası kadınlarda hormon seviyelerindeki değişiklikler göz kuruluğunu tetikler.
  • Uzun süreli ekran kullanımı: Bilgisayar, telefon veya televizyon izlerken göz kırpma sıklığı azalır, göz yüzeyi kurur.
  • İlaç kullanımı: Antihistaminikler, tansiyon ilaçları, antidepresanlar ve bazı akne ilaçları göz kuruluğuna yol açabilir.
  • Çevresel faktörler: Klimaya maruz kalma, rüzgarlı veya tozlu ortamlar, kuru iklim koşulları gözyaşı buharlaşmasını artırır.
  • Kontakt lens kullanımı: Uzun süreli ve yanlış kullanım göz yüzeyinde tahrişe neden olur.
  • Otoimmün hastalıklar: Sjögren sendromu, romatoid artrit gibi hastalıklar gözyaşı bezlerine zarar verir.
  • Göz yüzeyi cerrahisi: Lazer göz ameliyatları sonrası gözyaşı bezleri etkilenebilir.
  • Beslenme yetersizlikleri: Omega-3 yağ asidi eksikliği gözyaşı kalitesini olumsuz etkiler.

Göz Kuruluğu Risk Faktörleri

Göz kuruluğu riskini artıran faktörler:

  • İleri yaş (özellikle 50 yaş üstü)
  • Kadın cinsiyet (hormonal nedenlerle)
  • Uzun süre bilgisayar kullanımı ve dijital ekran bağımlılığı
  • Klimalı veya kuru ortamda çalışma
  • Sigara kullanımı ve çevresel kirleticilere maruziyet
  • Otoimmün hastalık varlığı
  • Bazı ilaçların (antihistaminik, diüretik, antidepresan vb.) düzenli kullanımı
  • Kontakt lens kullanımı
  • Göz travması veya cerrahi öyküsü

Göz Kuruluğu Komplikasyonları

Tedavi edilmez veya yeterince kontrol altına alınmazsa göz kuruluğu komplikasyonlara yol açabilir:

  • Göz yüzeyinde kronik irritasyon ve inflamasyon
  • Kornea ülseri ve ülseratif keratit
  • Görme kaybına neden olabilen kornea skarları
  • Göz enfeksiyonları (korneada bakteri ve mantar enfeksiyonları)
  • Göz kapağı ve kirpik problemleri
  • Günlük yaşam kalitesinde ciddi azalma ve psikolojik etkiler

Bu nedenle, göz kuruluğu belirtileri fark edildiğinde, uzman kontrolü ve uygun tedavi çok önemlidir.

Göz Kuruluğu Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Göz Kuruluğu Tanı Yöntemleri

Göz kuruluğu tanısı, hastanın şikayetleri, göz muayenesi ve spesifik testlerle konur. Tanıda kullanılan temel yöntemler şunlardır:

  • Schirmer Testi: Gözyaşı üretimini ölçmek için kullanılan standart testtir. Küçük filtre kağıtları göz kapağı altına yerleştirilir ve belirli sürede emilen gözyaşı miktarı ölçülür. Normalden düşük sonuç göz kuruluğunu gösterir.
  • Gözyaşı Film Kırılma Süresi (TBUT): Gözyaşı tabakasının kararlılığını ölçer. Gözyaşına özel bir boya damlatılır ve gözyaşı filminin bozulma süresi mikroskop altında takip edilir. Kısa süre göz kuruluğunu işaret eder.
  • Göz Yüzeyi Boyamaları: Fluorescein, lissamin green veya rose bengal boyaları ile göz yüzeyinde hasar olup olmadığı değerlendirilir.
  • Meibografi: Meibomian bezlerinin yapısal durumu görüntülenir. Bezlerde tıkanıklık veya atrofi olup olmadığı incelenir.
  • Gözyaşı Osmolaritesi Ölçümü: Gözyaşı tuzluluk derecesini belirleyerek göz kuruluğunun varlığı ve şiddeti hakkında bilgi verir.
  • İmmünolojik Testler: Özellikle otoimmün hastalıklarda gözyaşı örnekleri incelenir.
  • Hasta Anamnezi ve Semptom Değerlendirme Ölçekleri: OSDI (Ocular Surface Disease Index) gibi anketlerle hastanın şikayet yoğunluğu belirlenir.

Tanı sürecinde tüm bu testlerin kombinasyonu, hastalığın tipini (aköz eksiklik mi yoksa evaporatif kuruluk mu) ve şiddetini ortaya koyar. Böylece tedavi planı kişiye özel oluşturulur.

Kanıta Dayalı Tedavi Yöntemleri

Göz kuruluğu tedavisinde amaç, gözyaşı filmindeki dengesizliği düzeltmek, semptomları azaltmak ve göz yüzeyini korumaktır. Kanıta dayalı tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Yapay Gözyaşı Damlası ve Jelleri: En yaygın kullanılan tedavi yöntemidir. Göz yüzeyini nemlendirir, rahatlatır ve tahrişi azaltır.
  • Meibomian Bezlerinin Tedavisi: Isı tedavisi (göz kapağı sıcak kompresleri), bezleri açmak ve yağ tabakasının normal işlevini sağlamak için uygulanır.
  • Antiinflamatuar İlaçlar: Kortikosteroid damlalar kısa süreli kullanılır. Daha uzun süreli kullanımda siklosporin A veya lifitegrast gibi immunmodülatör ilaçlar tercih edilir.
  • Göz Kapağı Hijyeni: Blefarit veya kapak kenarı iltihabına bağlı kuruluklarda kapak hijyeni önemlidir.
  • Punctal Tıkaçlar: Gözyaşının göz yüzeyinden aşırı drenajını önlemek için gözyaşı kanallarına silikon tıkaçlar yerleştirilebilir.
  • Omega-3 Takviyesi: Diyetle veya takviye olarak omega-3 yağ asitleri alımı gözyaşı kalitesini artırır.
  • Nemlendirici Ortamlar: Havadaki nem oranının artırılması kuruluğu azaltır.
  • Medikal Cihazlar: İleri vakalarda Lipiflow gibi cihazlarla meibomian bezlerinin fonksiyonu desteklenir.

Önleme ve Korunma Yöntemleri

Göz kuruluğunu önlemek ve şiddetini azaltmak için uygulanabilecek yöntemler:

  • Dijital ekran kullanımında 20-20-20 kuralını uygulamak (20 dakikada bir 20 saniye boyunca 20 feet/6 metre uzağa bakmak)
  • Ortamın nem seviyesini artırmak ve klimalı ortamda nemlendirici kullanmak
  • Göz kırpma sıklığını artırmak
  • Güneş gözlüğü kullanarak rüzgar ve UV ışınlarından korunmak
  • Sigara ve kirli hava ortamlarından uzak durmak
  • Sağlıklı ve omega-3 açısından zengin beslenmek
  • Kontakt lens kullanımını sınırlamak veya uygun lens hijyenine dikkat etmek
  • Düzenli göz muayenesi yaptırmak

Güncel Araştırmalar ve Gelecekteki Tedaviler

Son yıllarda göz kuruluğu alanında yapılan araştırmalar, hastalığın moleküler mekanizmalarını anlamaya ve hedefe yönelik tedavi yöntemleri geliştirmeye odaklanmıştır. Özellikle inflamasyonun önlenmesi için yeni immünmodülatörler ve biyolojik ajanlar üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Nanoteknoloji tabanlı göz damlaları ve uzun etkili ilaç formülasyonları geliştirilmekte olup, hastaların yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri azaltmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, yapay gözyaşı üretimini artıran gen terapileri ve kök hücre uygulamaları da geleceğin umut verici tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır.

Göz Kuruluğu Tedavisi

Göz kuruluğu tedavisi, hastanın şikayetleri, hastalığın tipi ve şiddetine göre kişiselleştirilir. Hafif vakalarda yaşam tarzı değişiklikleri ve yapay gözyaşı kullanımı yeterli olurken, orta ve ağır vakalarda medikal ve cerrahi yaklaşımlar gerekebilir. Tedavi süreci genellikle uzun vadeli olup, düzenli takip gerektirir.

Göz Kuruluğu Kendi Kendine Bakım

Hastalığın kontrolü için hastaların evde uygulayabileceği önemli bakım yöntemleri şunlardır:

  • Göz kapaklarını düzenli olarak temizlemek
  • Gün içinde sık sık göz kırpmak
  • Ortam nemini kontrol altında tutmak
  • Bilgisayar kullanımını sınırlandırmak ve mola vermek
  • Güneş gözlüğü takmak
  • Sigara içmemek ve dumandan uzak durmak
  • Yapay gözyaşı damlalarını doğru ve düzenli kullanmak

Göz Kuruluğu Alternatif Tıp

Alternatif tedavi yaklaşımları, genellikle destekleyici olarak kullanılır. Bunlar arasında:

  • Bitkisel yağlar: Özellikle omega-3 ve omega-6 yağ asitleri içeren balık yağı veya keten tohumu yağı takviyeleri gözyaşı kalitesini artırabilir.
  • Akupunktur: Bazı çalışmalarda akupunkturun gözyaşı üretimini artırdığı ve inflamasyonu azalttığı gösterilmiştir.
  • Sıcak kompres ve masaj: Göz kapağı bezlerini açmak için kullanılabilir.
  • Yoga ve meditasyon: Stresi azaltarak dolaylı yoldan göz kuruluğu semptomlarını hafifletebilir.

Alternatif yöntemlerin etkinliği üzerine daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır ve mutlaka uzman kontrolünde uygulanmalıdır.

Göz Kuruluğu: Doktorlar, Tedavi Bölümleri ve Hasta Destek Yöntemleri

Başa Çıkma ve Destek

Göz kuruluğu, kronik ve zaman zaman rahatsız edici bir durum olduğu için hastaların psikolojik ve sosyal destek alması önemlidir. Hastalar, şikayetlerinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini hissettiklerinde, yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamakta zorlanabilirler. Bu süreçte hasta eğitimi çok değerlidir. Hastaların kendi kendine bakım yöntemlerini öğrenmeleri ve düzenli takip için motivasyonları artırılmalıdır.

Ayrıca, göz kuruluğu ile başa çıkmak için destek grupları ve online forumlar yararlı olabilir. Sosyal destek, hastaların hastalıkla mücadelede moral bulmasını sağlar. Hastaların, stres yönetimi ve yaşam kalitesini iyileştirecek yöntemlere yönlendirilmesi tedavi başarısını artırır.

Doktorunuza Sormanız Gereken Sorular

Göz kuruluğu tedavisinde hastaların doktorlarına aşağıdaki soruları sorması önemlidir:

  • Göz kuruluğumun nedeni tam olarak nedir?
  • Hangi tanı testlerine ihtiyacım var?
  • Tedavi seçeneklerim nelerdir?
  • Hangi yapay gözyaşı damlalarını veya ilaçları kullanmalıyım?
  • Tedavinin yan etkileri var mı?
  • Göz kuruluğunu önlemek için evde neler yapabilirim?
  • Göz kuruluğu ilerleyebilir mi?
  • Düzenli kontroller ne sıklıkla olmalı?
  • Alternatif tedavi yöntemleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu sorular, hastaların tedavi sürecini daha iyi anlamalarını sağlar ve doğru iletişim kurulmasına yardımcı olur.

Doktorunuzdan Ne Beklemelisiniz?

Oftalmoloji uzmanı, göz kuruluğu tanısını koyduktan sonra, hastaya uygun tedavi planını belirler ve uygulamaya başlar. Tedavi sürecinde hasta takibi ve tedaviye yanıt değerlendirmesi yapar. Ayrıca, hastaya semptom yönetimi, yaşam tarzı değişiklikleri ve koruyucu önlemler hakkında detaylı bilgi verir.

Doktorunuz ayrıca, komplikasyon risklerini izler ve gerekirse multidisipliner yaklaşımlarla diğer uzmanlara yönlendirme yapabilir. Hasta memnuniyetini artırmak için iletişimi açık ve şeffaf tutar.

Bu Hastalığa Hangi Doktor Bakar?

Göz kuruluğu, temel olarak Oftalmoloji uzmanlarının alanına girer. Göz kuruluğu tanısı ve tedavisi bu branşın temel konularındandır. Ancak, hastalığın sistemik nedenleri varsa, aşağıdaki uzmanlarla da iş birliği yapılabilir:

  • Romatoloji Uzmanı: Otoimmün hastalıklar varsa
  • Dermatoloji Uzmanı: Blefarit ve kapak hastalıklarında
  • İmmünoloji Uzmanı: Bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklarda
  • Endokrinoloji Uzmanı: Hormonal dengesizliklerde
  • Beslenme Uzmanı: Diyet düzenlemesi için

Multidisipliner yaklaşım, tedavi başarısını artırır ve hastanın genel sağlığını iyileştirir.

Bu Hastalık Hangi Bölüm Bakar?

Göz kuruluğu tedavisi için başvurulacak birincil bölüm:

Ayrıca, ilgili diğer bölümler hastanın özel durumuna göre destek verir. Tanı ve tedavi sürecinde genellikle hastane veya kliniklerin göz hastalıkları birimleri sorumludur.

Sonuç

Göz kuruluğu, gözyaşı filmindeki dengesizliklerden kaynaklanan yaygın ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen kronik bir oftalmolojik hastalıktır. Göz yüzeyinin yeterince nemlenmemesi, çeşitli rahatsızlık belirtileriyle kendini gösterir ve tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, hastaların belirtilerini ciddiye alması ve zamanında uzman kontrolüne başvurması kritik öneme sahiptir.

Tanı sürecinde kullanılan objektif testler, hastalığın tipini ve şiddetini belirleyerek kişiye özel tedavi planlarının oluşturulmasını sağlar. Günümüzde göz kuruluğu tedavisinde, yapay gözyaşları, antiinflamatuar ilaçlar, meibomian bezlerinin tedavisi ve yaşam tarzı düzenlemeleri ön plandadır. Kanıta dayalı ve multidisipliner yaklaşımlar, hastalığın kontrol altına alınmasını mümkün kılar.

Ayrıca, teknolojik gelişmeler ve güncel araştırmalar, göz kuruluğunun patofizyolojisine yönelik yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini sağlamaktadır. Gelecekte nanoteknoloji, biyolojik ajanlar ve gen terapileri ile daha etkili ve kalıcı çözümler sunulması beklenmektedir.

Hastalığın yönetiminde hasta eğitimi ve kendi kendine bakım, tedavinin başarısını doğrudan etkiler. Hastaların yaşam kalitesini artırmak için doktor-hasta iletişimi güçlü tutulmalı, hastaların soruları yanıtlanmalı ve destek mekanizmaları oluşturulmalıdır. Göz kuruluğunun sadece göz sağlığı değil, genel sağlık durumu ile de ilişkisinin farkında olunmalı, gerektiğinde diğer uzmanlarla iş birliği yapılmalıdır.

Sonuç olarak, göz kuruluğu, modern yaşamın getirdiği çevresel ve teknolojik faktörler nedeniyle artış gösteren, ancak doğru tanı ve tedavi ile etkili şekilde yönetilebilen bir hastalıktır. Hem hastaların hem de sağlık profesyonellerinin bu konuda bilinçlendirilmesi, sağlıklı göz yüzeyi ve yaşam kalitesinin korunmasında temel adımdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Göz kuruluğu belirtileri ne zaman ciddiye alınmalıdır?

Göz kuruluğu belirtileri genellikle hafif rahatsızlıkla başlar ama eğer gözlerinizde sürekli yanma, batma, kızarıklık ya da görüşünüzde bulanıklık varsa, vakit kaybetmeden doktora görünmelisiniz. Bu belirtiler uzun süre devam ederse göz yüzeyinde kalıcı hasar oluşabilir.

Göz kuruluğunu önlemek için evde hangi önlemleri alabilirim?

Evet, göz kuruluğunu önlemek için birkaç basit yöntem vardır. Bilgisayar kullanırken sık sık mola vermek, odanın nem seviyesini artırmak, yapay gözyaşı damlaları kullanmak ve gözlerinizi doğrudan rüzgar veya klima akımından korumak faydalıdır. Ayrıca bol su içmek ve dengeli beslenmek de önemlidir.

Göz kuruluğu tedavisinde hangi yapay gözyaşı damlaları daha etkilidir?

Tedavide yapay gözyaşı damlalarının seçimi kişisel ihtiyaca bağlıdır. Genellikle koruyucu içermeyen damlalar tercih edilir. Daha yoğun semptomlarda jel veya merhem formundaki ürünler kullanılabilir. Doktorunuz size uygun ürünü önerir.

Göz kuruluğu tedavi edilmezse ne gibi komplikasyonlar gelişebilir?

Evet, tedavi edilmezse göz kuruluğu, göz yüzeyinde iltihap, kornea ülseri, görme kaybı ve enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi önemlidir.

Göz kuruluğu sadece yaşlılarda mı görülür?

Hayır, göz kuruluğu her yaşta ortaya çıkabilir. Özellikle yoğun ekran kullanımı, çevresel faktörler, bazı ilaçlar ve hormonal değişiklikler gençlerde de sık görülür.

İç Bağlantılar

Dış Bağlantılar

Sınav: Biligilerini test et.

1. Göz kuruluğu hangi durumlarda daha sık ortaya çıkar?
a) Soğuk havalarda
b) Uzun süre ekran karşısında kalındığında
c) Sadece yaşlılarda
d) Günde 8 saat uyuyunca

2. Göz kuruluğunun temel sebebi nedir?
a) Göz yaşı üretiminin azalması veya kalitesizleşmesi
b) Göz kırpma hızının artması
c) Göz enfeksiyonu
d) Göz tansiyonu

3. Yapay gözyaşı damlası kullanımı ne zaman önerilir?
a) Belirtiler şiddetliyse ve göz kuruluğu teşhis edildiyse
b) Sadece gece yatarken
c) Sadece yaşlılarda
d) Her 10 dakikada bir

4. Göz kuruluğunu önlemek için en etkili yöntem nedir?
a) Gözleri sık sık ovuşturmak
b) Odada nem oranını artırmak
c) Kontakt lens kullanımı artırmak
d) Gözleri kapalı tutmak

5. Göz kuruluğu tedavi edilmezse hangi sorunlar gelişebilir?
a) Göz enfeksiyonu ve kornea hasarı
b) Göz rengi değişikliği
c) Göz tansiyonu
d) Gözde ağrı olmaz

6. Göz kuruluğu sadece gözyaşı üretimi ile mi ilgilidir?
a) Evet
b) Hayır

7. Göz kuruluğu tedavisinde hangi uzman yardım etmelidir?
a) Dermatolog
b) Oftalmolog
c) Kardiyolog
d) Endokrinolog

(1: b, 2: a, 3: a, 4: b, 5: a, 6: b, 7: b)

Hastalık Doktoru

Hastalıklar kategorisi, çeşitli sağlık problemleri ve hastalıkların tanımı, belirtileri, tedavi yöntemleri ve önleme yolları hakkında bilgi sunar. Her türlü hastalık için detaylı, bilimsel ve güncel içeriklerle sağlığınızı daha iyi yönetmenize yardımcı olur. Bu kategori, hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen kullanıcılar için kapsamlı ve anlaşılır açıklamalar sağlar.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Exit mobile version